ORUC'UN FARZLARI

ORUC'UN FARZLARI
05 Nisan 2022 - 08:58
ORUC'UN FARZLARI
Hazırlayan: Doç. Dr. Mehmet Salih GECİT
(AİÇÜ İslami İlimler Fakültesi)
Oruç ibadetinin iki türlü farzları vardır. Bunlardan birinci türe “rükün” ikinci türe de “şart” denir. Rükün demek, bir ibadetin temel unsuru olan şart yahut onun içinde bulunan temel unsur demektir. Yani ibadetin temel parçaları demektir. Öyle ki o unsur veya parça olmazsa o ibadet de söz konusu olamaz. Buna göre orucun temel rükünleri (içindeki farzları) ikidir: Niyet ve İmsak.
Bu yazımızda evvela “niyet” ile ilgili hükümlerden bir kısmını buraya aktaracağız. Gelecek yazımızda ise orucun ikinci rüknü olan “imsak” hakkında bilgi vereceğiz inşaallah.
Niyetin Tarifi ve Mahiyeti
Niyet, bir sonraki gün oruç ibadetini eda etme iradesinin kalp ile kasd edilmesidir. Kalp ile getirilen niyetin dil ile beyan edilmesi de niyetin izharı yani ortaya çıkarılması demektir. Tutulacak olan oruca kalben niyet etmek, orucun bir rüknüdür. Bu sebeple oruç tutmak amacıyla sahura kalkmak da niyet için yeterli sayılmıştır. Niyetin, tutulan her günün orucu için yenilenmesi vaciptir. (Maliki mezhebine göre Ramazan başındaki niyet yeterlidir.) Hz. Muhammed (s.a.s.) "Ameller ancak niyetlere göredir." Buyurmuştur. (Buhari, Müslim) Yani amellerin sıhhatı niyete bağlıdır. Namaz, oruç ve diğer ibadetler için niyet getirilmez ise ibadet sahih değildir. Niyet, kalbî bir iştir. Lisan ile de getirilirse daha iyi olur. Niyetin de bazı şartları vardır.
Niyetin Şartları:

1- Kalb ile olması: Sadece dil ile getirilir ve kalb ondan gafil olursa sahih değildir. Hem kalb, hem dille getirilirse daha iyidir.
2–Tayin yapılması: Yani Ramazan, veya nezir gibi hangi orucu tuttuğunu belirlemesidir.
3- Gece vakti getirilmesi: Gün olmadan yani imsak vaktinden evvel getirilmesi gerekir. Fecir doğmadan önce 'yarın oruç tutmaya niyet ettim' demek şarttır. Eğer fecirden sonra niyet edilirse, hem niyet, hem de oruç batıl olur. Fecirden önce niyet etmeyen kimsenin orucu yoktur. Şayet gece vaktinde getirmezse Hanefi mezhebini takliden zevaldan evvel getirsin, bilahare bir gün kaza etsin.
4 - Niyetin kesin olması, ihtimale yer vermemesi: Binaenaleyh bir kimse Şabanın otuzuncu gecesinde: “Yarın Ramazan ise farz orucumu niyet ettim” dese bu niyet muteber değildir.
5- Her Oruç İçin Niyeti tekrarlamak: Şafii mezhebine göre her bir günün orucu birer ibadet sayıldığından dolayı her gece fecirden önce gelecek günün orucuna niyet etmek gerekir. Bütün ay için bir defa niyet etmek yeterli olmaz. Çünkü Ramazan orucu, tek bir ibadet değildir. Her gün, ayrı bir ibadettir. Bu nedenle de her ibadet için ayrı bir niyet gerekir. Ancak Maliki mezhebine göre Ramazan Aynın orucu tek bir ibadet sayılarak ilk gece bütün Ramazan ayının oruçları için tek seferde niyet getirilebilir. Şafiilerin her gece bir sonraki gün için niyet getirilmesi gerekir şeklindeki şartı, farz oruç hakkındadır.
Nafile oruçta ise, geceden niyet etmek veya orucu tayin etmek şart değildir. Zeval'den önce mutlak olarak oruç tutmaya niyet etmek yeterlidir. Bunun delili, Hz. Aişe'den rivayet edilen şu hadîstir: Hz. Peygamber, birgün Hz. Aişe'ye 'Yanınızda bir yiyecek var mı?' diye sordu. Hz. Aişe 'Hayır' deyince, Hz. Peygamber 'O halde ben bugün oruçluyum' dedi.
Niyetle ilgili olarak zikredilen bu hususların ışığında şu önemli hükümlere dikkat etmek gerekmektedir:
Bir kimse yarın oruç tutacağına dair niyet getirmeden, sadece yemek yemek için sahur yemeğine kalkarsa, niyet getirmiş sayılmaz. Fakat Ramazan orucunu tutmak için yemek yediğini hatırlarsa niyet getirmiş sayılır. Borç olan oruç (kaza) için de, niyetin gece vaktinde olması lazımdır. Allah’ın Resûlü buyuruyor: "Fecir doğmadan evvel, oruç tutmak için niyet getirmeyen kimsenin orucu yoktur." (Dara Kutni)

Her gün için ayrı ayrı niyet getirmek şarttır. Bir kimse gündüz vaktinde, niyet getirip getirmediğinden şüphe ederse, Ramazandan sonra şüpheye düştüğü günü kaza etmesi lazımdır. Fakat güneş battıktan sonra şüphesi olursa, bir şey icab etmez. Niyet getirdikten sonra daha imsak vakti gelmeden yemek yemek ve cinsî mukarenette bulunmak, niyete zarar vermez.

Yukarıda açıkladığımız gibi niyet getirirken hangi orucu tutacağını (yani ramazan mı, nezir mi) beyan etmesi lazımdır.
Ramazan orucu için niyetin en güzel şekli şudur: "Allah için, bu senenin farz olan orucunu eda etmek için, yarın oruç tutmağa niyet ettim."
Nafile oruç için, oruca münafî bir şey yapmamak şartıyla, zevaldan evvel niyet getirirse kafidir.
Şaban'ın otuzuncu gecesinde, "yarın Ramazan olursa oruç tutmağa niyet ettim" şeklinde niyet getirmek caiz değildir. Çünkü Şaban ayının halâ mevcut olduğu ve Ramazan ayının girmediği asıldır. Ancak şehadeti makbul olmayan bir kadının veya çocuğun, ayı gördüğüne dair şehadetine güvendiğinden böyle bir niyet getirir, sonra Ramazan olduğu tebeyyün ederse, kâfidir.
Ramazan'ın otuzuncu gecesinde (yarın Ramazan olursa, oruç tutacağım) diye niyet getirirse yine kâfidir. Çünkü asıl olan, Ramazan’ın devam etmesidir.

Hayızlı bir kadın, hayzı kesilmeden önce niyet getirir, sonra gece vaktinde kanı kesilirse getirdiği niyet kâfidir.

Yüce Allah (c.c.) ibadetlerimizi makbul, günahlarımızı mağfur eylesin. Vefat eden büyüklerimize rahmet ve mağfiret, yaşayanlara sıhhat ve afiyet nasip eylesin.
(Kaynaklar: TDV İslam Ansiklopedisi; Halil Gönenç, Büyük Şafii İlmihali; Kadı Ebu Şuca, Gayetu’l-İhtisar)





 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum